<$
Tag --> İnceleme , Sinanlar , TarihHipodrom hem kamusal hem de politik bir mekândır; bazen imparatorlar için, halkın doğrudan tepkisinin ölçülebildiği bir yerdir, bazen de halkın hiç beklenmedik bir anda ne düşündüğünü imparatora ilettiği açık bir iletişim mekânı. Halk, vergilerdeki artışları protesto etmek veya yönetime getirilmiş bir idareciden şikayetlerini dile getirmek için daima Hipodrom'u seçmiştir. Tarihçi Alfred Rambaud bu durumu şöyle özetler:
"Tanrı'nın Aya Sofya'sı, imparatorun trinikulumu [Büyük Saray'da altın kaplamalarla süslü yemek odası] varsa, halkın da hipodromu vardır."
Alt başlıktan da anlaşılabileceği üzere, çeşitli dönemlerdeki adları ile Hipodrom/ Atmeydanı/Sultanahmet Meydanı'nın tarihsel/kronolojik gelişimini; Bizans dönemindeki yarışlardan Osmanlı'daki törenlere, Cumhuriyet öncesi mitinglerden "Refah partisinin Osmanlı kültür mirasını yeniden öne çıkarmak niyetiyle Sultanahmet Meydanı'nın girişine üzerinde Atmeydanı yazan tabelalar konması"na kadar dönemlerinin politik olayları ile anlatan kitap, aslında yazarın yüksek lisans tezi olmasına karşın, referanslara boğulmaması ve akıcı diliyle okuyucuyu hemen içine çekiyor. Zaten yazarın da söylediği üzere tezden kitap haline ikinci defa yazılarak gelmiş.
Atmeydanı bol fotoğraflı bir kitap. Ancak fotoğraflar renkli olsa çok daha iyi olabilirmiş. Bunun yanısıra koca bir tarihin 70 sayfaya sığdırılma çabası da gözden kaçmıyor. Yine de kitap, tarihin aslında sıkıcı olmadan da anlatılabileceğine iyi bir örnek oluşturuyor. (Bu arada tarih öğretmeni olan yazarın derslerinin de böyle geçtiğini, bir tanesine katılmış biri olarak, söylemeden geçemeyeceğim.)
Kitabın sonunda bir de kaynakça var. Konuyla ilgilenen ve ilgilenmek isteyenlere duyurulur!
Kitap Yayınevi
ISBN 975 - 6051 - 06 - X
Birinci Basım Ekim 2005p>